Marifetname’de Bitkiler

Bitkiler, doğal terapiler, doğal temizlik, ilaçsız çocuk yetiştirme, mizaç tesbiti gibi konularda kişiye özel danışmanlık almak, yanısıra hakiki saf bitki yağı, krem siparişleriniz için mailden iletişime geçebilirsiniz. fiyonk.net@gmail.com

Bitkilerle tedavi konusunda bir yandan İngilizce kaynak takibi yapmaya çalışırken diğer yandan da kendi ecdadımızın bitkilerle tedavi konusunda yazdıkları kitapları okumak ve eski-yeni bilgilerin bir sentezini oluşturmak en büyük arzum. Hatta bunun için 1 senedir Osmanlı Türkçesi öğrenmeye çalışıyorum. Gerçi Marifetname’yi itiraf ediyorum çevirisinden okudum. Çünkü daha arşiv tarzı yazıları okuyabilmek için kırk fırın ekmek yemem lazım.

Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri’nin Marifetname ismindeki eserini bilmeyenimiz yoktur. Geçenlerde eser elime geçince kendi çapımda incelemeye çalıştım. Hepsini okumak gerçekten zor. Alemlerin varoluşundan gökyüzüne, anatomiden ölüme, dini bilgilere kadar daha birçok konuda yazılar mevcut. İslam Alimleri ilim dallarını bütüncül olarak ele almışlar ve fizik, astronomi ve mimari alanlarda şu anki bilim adamlarının bile çözemediği dehalar göstermişlerdir. Oysaki şu an o kadar bölük pörçük bilgiler dolu ki heryer. Acaba “böl parçala yönet” stratejisi mi geliştirilmiş diye düşünmeden edemiyorum.

Önceden beri duyduğum ve çok ilgimi çeken birşey vardı Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleriyle ilgili. Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri, 21 Mart ve 23 Eylül tarihlerinde yılın ilk güneşinin Hocasının mezarının başına vurması için bir düzenek kurar. Bahsi geçen kabristan ve düzenek Siirt ilimizdedir. Ve bu olağanüstü olayı seyretmek için birçok turist ülkemize akın etmektedir. Gelgelelimki düzenek 1960′lı yıllarda Alman ve Fransız bilim adamlarının ilgisini çeker. Sırrını çözebilmek için düzeneği kurcalarlar ve düzeneği bozarlar. Düşünün Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri’nin ilmi bugünün ilminin ne kadar ilerisindeymiş. Herşeyi evrimle açıklayanlar bunu nasıl açıklayabilecek?
Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretlerinin Hocasının Türbesi ışık hadisesi
Bence böyle bir Dahi’nin yazmış olduğu deha bir esere herkes göz atmalı. Ecdad neler düşünmüş, neler yapmış nasıl yaşamış görülmeli. Marifetname’den kendime göre bitkiler ve sağlıkla ilgili önemli gördüğüm yerleri kısa kısa not aldım. Ve bunları sizlerle paylaşmaya karar verdim.

“Kimin ki uykuda terlemesi sebepsiz çok olur, o gıda ile dolu olur (çok yemiştir). Kimin ki uykusu ağır ve uzun olur, yani sekiz saatten ziyade uyur kalır, onun dimağında rutubet üstün olur. O, kuru gıdalarla uykusu hafif olup , itidal bulur. Kim ki uykusuzluğa müptela olur, yani yirmi dört saatten ziyade uykusuz kalır; o hamam ile rahat bulur. Süt ve arpa suyu benzeri rutubetler ile uyku gelir.

Bedenin oluşum bekasının birinci sebebi bizi kuşatan havadır ki, onu teneffüs edip, akciğer içinde ruhun dumansı olan fazlalıklarını nefesin itilmesiyle çıkarıp, ruha itidal vermek içim zorunlu olmuştur. (Kokuların ruh üzerindeki etkisi açıklanmış gibi anladım ben. O zaman deterjan kokusu, sentetik parfümler ruhumuzu bayağı bir öldürüyor. Zaten kokuyla zihin kontrolü de bilinen bir gerçek.)

Gündüzde bir kere gıdalanmak, bir kere gecede yemek, vücuda sıhhat ve ruha hafifliktir. Çünkü türlü hastalıkların artması gıdadan hasıl olur. Şu halde tokluktan korunan kimse, ömrü oldukça afiyet bulur.

Aşırı şişman olan kimse, bedenini zayıflatmak için, yemeği azaltıp, hamamı çoğaltsın. Hareket edip, sert yerde yatsın. Gıdalardan mercimek, arpa ve eski peynir yesin. Ta ki et ve yağı eriyip gitsin. Bedeni mutedil olup, ruhu rahata yetsin.

Marifetname’de bahsedilen bitkiler; erik, ıspanak, anason, pirinç, soğan, kavun, karpuz, patlıcan, fındık, ceviz, hindistan cevizi, havuç, tarçın, gül, zencefil, zeytinyağı, kına, keten tohumu, buğday,kabak, kimyon, kereviz, badem, ebegümeci, elma, zerdali, nane, sumak, üzüm, turp, biber, kekik, acur, karanfil, reyhan, rezene, nar, arpa, incir, dut, sarımsak, haşhaş, hatmi, şeftali, üzerlik. Bunlardan benim ilgimi çekenler şunlar oldu:

İncir: Mideden hemen emilir. Bütün meyvelerden gıdalıdır. Üç sabah sirke içinde bırakılmış 3′er incir yiyen, ateşli hastalıktan kurtulur.

Rezene: Gözü kuvvetlendirir. Karaciğer tıkanıklığını açar. İdrarı düzeltir. Soğuk su ile mide iltihabını giderir.

Sarımsak: Müzmin öksürük ve göğüs ağrıları için gayet faydalıdır. Asalak ve kurtları döker, bitleri öldürür.

Sirke: Kanı inceltir, safrayı söker. Hazma yardımcı ve uyuzu önleyicidir. Yanıklara iyidir. Gülyağı ile baş ağrısına faydalıdır. Ağız gargara edilirse diş ağrısını keser.

Sumak: Şişleri ve urları giderir. Diş ağrılarını keser, susuzluğu teskin eder, mideyi düzeltir ve iştah açar. Saçı siyahlaştırır.

Üzerlik: Balgamı söker. Mafsal ağrılarını dindirir. Uyuzu izale eder. Şişkinlikleri indirir. Baş rutubetini temizler. Yağı, kulak ağrısına faydalıdır.

Zeytinyağı: Hergün zeytinyağı sürünmek, saçları kuvvetlendirir ve beyazları düşürür.”

Bu kadar Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri’nin bahsi geçmişken, benim hayat şiarım olmuş o meşhur beyiti buraya almadan edemeyeceğim:

Hak şerleri hayr eyler,
Zannetme ki gayr eyler,
Arif anı seyr eyler,
Mevla görelim n’eyler
N’eylerse güzel eyler..

Fotoğraflar; Kurtalan Gazetesi, Siirt56

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title="" rel=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>