birkaç sene önce okullar tatile girince eşimin yeğenleriyle birlikte elişi kampına girmiştik. o zamanlar ilkokul çağlarında olan yeğenlerim betül, zeynep, merve, belkıs ve zahide ilk defa ellerine tığ almışlardı. ben ilk olarak onlara benim de ilk öğrendiğim sutaşından yaptırdım. benim ilk ördüğüm sutaşlarım şu an çekmece örtülerimin kenarlarını süslüyor. sutaşından sonra bu havlu kenarlarını ördüler. dantelini biraz daha ilerleten bir kafes- dört dolgu ilerleyen -hepimizin hatırlayacağı- köşeli dantelden örtü yapmıştı. yazın sonunda ise çatıda bir elişi sergisi açmıştık. kızlardan herbiri bir çeşit yiyecek yapıp getirmişti. yengemleri de çağırıp (sanki dantelleri önceden görmemişler gibi :) ) sergiyi gezdirip, sonrada afiyetle yiyeceklerimizi yemiştik. o yaz hepimiz için oldukça keyifli geçmişti. herhalde onlar içinde en verimli yazlardan biriydi. yapamam – edemem – beceremiyorum diye başladıkları havlu kenarlarını, havlulara dikilip ütülenince sonradan onlar bile beğendiler.
dilerim bu havlu kenarı örnekleri, daha nice dantele yeni başlayacak olanlara -bilhassa çocuklara- vesile olur..
çok kolay
ben hiç bişey yapamıyorum elime bi iş alsam yarım bırakıp giderim bunları çocuklar yapmışsa helal olsun ne mutlu yapa bilene